Afyonkarahisar Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Nevzat Algan, Afyonşehir gazetesi muhabiri Kadir Aydın’a, hayvan sağlığıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Yaklaşık 15 yıllık veteriner hekim olan Algan, tarım sigortaları havuzu eksperi olarak da görev yapıyor. Kadir Aydın, Afyonkarahisar özelinde sokak hayvanları popülasyonunun kontrol altına alınması, hayvanlardan insanlara geçen hastalıklar, veterinerliğin yürütülmesine karşılaşılan engeller gibi konularda soru yöneltti,
Afyonkarahisar Veteriner Hekimler Odası Başkanı Muhammet Nevzat Algan yanıtladı. BELEDİYELER SAHİPSİZ SOKAK HAYVANLARI İÇİN ÇALIŞMALAR YAPMAK MECBURİYETİNDENDİR Aydın:
Sahipsiz hayvanlarla ilgili belediyelere düşen görevler nedir ? Algan:Belediyeler yasal olarak sahipsiz hayvanların halk sağlığına olan zararlarını engellemek, hayvan popülasyonlarının kontrolsüz olarak üremelerini önlemek için çalışmalar yapmak mecburiyetindendir. İlimizde de sahipsiz hayvanlar için sokak köpekleri böyle çalışmaların yürütüldüğünü biliyoruz. Ancak bizler bu çalışmaların biraz daha kapsamlı olmasının gerektiği kanaatindeyiz.
DİNAR’DAKİ OLAYDA SUÇLULAR EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILMALI Aydın:Dinar Belediyesi’ne ait barınakta bazı köpeklerin öldüğü,bazılarının açlıktan bitkin düştüğü, aç kalanların da ölen diğer köpekleri yediğine dair iddialar basına düştü.Bu konuda ne düşünüyorsunuz ? Algan: Dinar Belediyesi'ne bağlı Sahipsiz Sokak Hayvanları Bakım ve Geçici Rehabilitasyon Merkezi'nde bir grup hayvansever tarafından çekildiği iddia edilen görüntülerde çok sayıda köpeğin öldüğü, aç kalan diğer köpeklerin de ölen hem cinslerinden bazılarını parçalayıp yediği yer aldı. Olay hakkında bir soruşturma var. Bize bu konuda gelen resmi bir bilgi yok. Biz de sizlerin yazdıklarından yaptığınız haberlerden okuduk. Yapılan soruşturma neticesinde varsa bu konuda bir suçlu bunun en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz.
SOKAK HAYVANLARINI KISIRLAŞTIRMA AYNI ANDA TÜM TÜRKİYE’DE OLMALI Aydın:Belediyeler sahipsiz sokak hayvanlarını kısırlaştırma yükümlülüğünü tam olarak yerine getiriyor mu? Algan: Sahipsiz hayvan sorununa yalnızca görsel veya hayvan severlerle hayvanlardan uzak durmakisteyen vatandaşlarımızın arasındaki sosyolojik kültürel bir sorun olarak bakmamak gerekir. Bu tam ifadesiyle bir halk sağlığı sorunudur ve en etkili önlemler alınmalıdır. Bu önlemlerin alınmasında eş zamanlı olarak yürütülecek kısırlaştırma faaliyetleri çok önemlidir. Bir köpeğin üreme çapına ulaşması için yaklaşık 9 ay ile 15 ay zaman alır. Aynı zamanda ülke genelinde en azından il genelinde bir kısırlaştırma çalışması başlatmazsanız Afyonkarahisar’ın merkez içesinde yapılan kısırlaştırma çalışması merkeze komşu olan ilçelerdeki köpeklerin üremesi nedeniyle etkisiz hale gelecek. Siz sadece denizden gelen dalgayı tekrar bir çek pasla denize itmiş olacaksınız. Resmi evrakta çok sayıda köpeği kısırlaştırmış olursunuz ancak ülke genelinde il genelinde eş zamanlı yürütülmeyen faaliyet üremeyi durdurmaz maalesef.
BELEDİYELER VETERİNER HEKİM İSTİHDAM ETMELİLER Aydın:Belediyeler kısırlaştırma işini hale yapıyorlar sanırım Algan: İhale süreçlerinden bugüne kadar Veteriner Hekimleri Odasına resmi bir yazı ile bilgi verilmedi. O yüzden ihalenin tam detayını bilmiyoruz. Ancak İstanbul’da veya başka bir şehirde büyük bir firmanın bu ihaleleri aldığını, havyan başına şu kadar fiyata yaparım şeklinde bir taahhütte bulunduğunu biliyoruz. Bu taahhütte bulunarak ihale ile sanki bir mal ve emtia alımı gibi ihalelerin yapılmasına biz karşıyız. Belediyeler kendi bünyelerinde veteriner işleri müdürlüklerinde illerinde sahipsiz hayvan sayısına göre daha önceden yapacakları planlama doğrultusunda veteriner hekim istihdam etmeliler. Çünkü hayvanların operasyon sonrası ‘postoperatif’ dediğimiz ameliyat sonrası bakımları var. Bu bakımların yine veteriner hekimler tarafından gözetim altında yapılması lazım. Barınak şartlarının dünyada kabul edilmiş sağlık koşullarını sağlıyor olması lazım.
HAYVANLARDAN İNSANLARA YAKLAŞIK 200 CİVARINDA HASTALIK BULAŞIYOR Aydın:Evde hayvan beslemek sağlıklı mı ? Hayvanlardan insanlara geçen hastalıklar var mı ? Algan:Sahipsiz hayvan sorunu dediğimizde yalnızca insanlara saldıran görsel olarak insanları rahatsız eden bir tablo aklınıza gelmesin. Hayvanlardan insanlara yaklaşık 200 civarında hastalık bulaşabiliyor. Türkiye de bu hastalıklardan bir tanesini size örnek vermek istiyorum. Halk arasında kedinin ve köpeğin tüyünü yuttuğu için akciğerindeki ve karaciğerinde kist meydana geldiği şeklinde ifade edilen bu hastalık vardır. Ekinokokkoz türünde bir parazitin kedi ve köpeklerin dışkılarından insanların ağız ve solunum sistemi yoluyla alınması sonrası meydana gelir. Sahipsiz hayvanlarda bunun kontrol edilmemiş olması hayatlarında hiç evcil hayvan sahibi olmayan kendilerinin kedi ve köpeklerle doğrudan direk teması olmaması durumunda dahi parklarda bahçelerde bu hayvanlarının dışkılarından meydana gelen bulaşma yoluyla insanlar hastalanabiliyor.
KENDİ KÖPEĞİ TARAFINDAN ISIRILAN BİR MİMAR HAYATINI KAYBETTİ Aydın:Çarpıcı bir vaka var mı bize anlatabileceğiniz ? Algan: Sağlık bakanlığı kayıtlarını incelediğinizde bu hastalıkların hiç de az olmayan sayıda olduğunu görüyoruz. Yakın tarihte bir mimar kendi köpeği tarafından ısırılarak maalesef bu çağda kuduzdan dolayı vefat etti. Kuduz hastalığı da ülkemizde egale edilememiş durumda. Yaban hayatı ile şehir hayatının arasında köprü kuran sahipsiz köpekler kuduz hastalığı ve benzeri hastalıklarında yayılmasını sağlıyorlar.
VETERİNERLER NEDEN SAĞLIK ÇALIŞANI OLARAK SAYILMIYOR ? Aydın: Veterinerlerin güncel sorunları nelerdir ? Algan: Veteriner hekimler ilmen ve yasal olarak sağlık çalışanıdırlar. Bu hükümetin, iktidarın bugüne kadar veteriner hekimleri sağlık çalışanı kapsamında mütalaa etmemeleri ve değerlendirmemeleri maalesef bir eksiklik. Olaya objektif baktığınızda dünyada bugün tek sağlık yaklaşımları gelişmiş bütün Ülkeler tarafından kabul edilmektedir. Cumhurbaşkanlığımızın Kalkınma Planına da bu yıl veteriner hekimlerin tek sağlık kapsamı altında incelenmesi konusunda gerekli çalışmaların yapılacağı girmiştir. Ümit ederiz ki bundan sonraki süreçte veteriner hekimlerde bir sağlık çalışanı olarak mütalaa edilerek sağlıkta şiddet yasasından veya sağlık çalışanlarına tanınan özgül haklarından iyileştirmelerden yararlanabilsinler.
COVİD-19 PANDEMİSİ VETERİNERLER AKTİF OLARAK MESLEĞİNİ YAPMADIĞI İÇİN ORTAYA ÇIKTI Aydın:Veterinerler görevleri yapmazsa ne olabilir ? Algan:En son yaşadığımız covid-19 pandemisi bize şunu gösterdi. Sağlık bir bütündür. Çin’de hastalık kontrolsüz bir hayvan pazarından veteriner hekimlerin aktif olarak vazifelerini yapamadığı hayvan pazarından insanlara bulaşarak dünyaya yayıldı. Bu yayılma milyonlarca kişinin etkilenmesine can kayıplarına yol açtı. Geçmişe de baktığımızda hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklar oldukça büyük salgınlar yaptılar. Tüm dünyada ve ülkemizde covid19 pandemisinin söndürülmesinde hastalığın iyileştirilmesinde veteriner hekimlerin rolü çok açık ki ülkemizde de bir veteriner hekim olan Aykut Özdarendeli yerli covid19 aşısını üretti geliştirdi.
VETERİNERLER GÖREV YAPMADIĞINDA KİTLESEL HASTALIK YAYILIMLARI MEYDANA GELİR Aydın:Veteriner hekimlik insan hayatının ne kadarına dokunuyor ? Algan: Veteriner hekimlik çok geniş alana hizmet ediyor. Biz doğal koşullarda insanlardan hayvanlara, hayvanlardan insanlara bulaşan (Zoonoz) hastalık dediğimizde insanların aklına belki hangi hastalıklar olacağı ilk anda aklına gelmez ama oransal olarak şöyle söyleyebilirim. Yüzde altmıştan fazla insan hastalığı aslında hayvansal kökenlidir. Bugün yaklaşık 400 kilo ağırlığında bir besi hayvanının insan tüketimine sunulduğunu düşünün. Bu hayvanda olası verem hastalığı (Tüberküloz) veya şarbon (bacillusanthracis bakterisinin neden olduğu, sığır, koyun, keçi gibi hayvanlarda görülen ve insana bulaşabilme ihtimali nadir olan ciddi bir enfeksiyondur) gibi hastalıklar eğer veteriner hekimler görevlerini tam olarak yapamazlarsa 100’er gramlık hiç de düşük olmayan porsiyonlarla insanların önüne gelir ve bu da 4 bin kişiye karşılık gelir. Veteriner hekimler görevlerini yapamadıklarında hekimlik hizmetleri akamete uğradığında kitlesel hastalık yayılımları meydana gelir. Biz önleyici koruyucu sağlık hizmetlerinin veteriner hekimliği tam olarak uygulanamadığında aksayacağını düşünüyoruz.
VETERİNER İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ VE TAŞRA TEŞKİLATLARI YENİDEN KURULMALI Aydın:Meslek olarak Türkiye’nin her tarafına ulaşabiliyor musunuz ? Algan: 1985 yılına kadar Türkiye’de Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü vardı. Bu kurumun en tepesinde bir veteriner hekim, taşra teşkilatında en uçta ve ilçede de veteriner hekim vardı, köyde de veteriner hekim vardı. Mesleği sağlığı bildikleri için yapılan uygulamaları bilimsel olarak en kısa sürede uygulayabiliyorlardı. 1985’den sonra uygulanan politikalar nedeniyle veteriner işleri teşkilatı dağıtıldı. Bununla birlikte toprak, su işleri, ziraat ve benzeri teşkilatlar Tarım Bakanlığında ayrı ayrı küçük parçalara ayrıldı. Bunun sonuçları ile sağlamasını yaparsak biz diyoruz ki veteriner hekimleri teşkilatının kapatılması yanlış ama bunun ispatını şöyle ifade edebilirim. 1985 yılında Türkiye’deki hayvansal üretim rakamlarıyla 2023 yılını kıyasladığımızda 2023 yılına göre kişi başına Türkiye de bulunan küçük baş hayvan sayısı küçük baş havyan sayısı çok ciddi şekilde geriledi. 1985 yılında 50 milyon küçük baş hayvan varlığından bahsedilirken. Bugün bu sayı 30 milyonlara kadar geriledi ki nüfusumuz 85 milyon civarında. İnsan hastalıklarının, havyalardan bulaşan insan hastalıklarının oranlarının biz arttığını düşünüyoruz.
MESLEĞİMİZİN GEREKTİRDİĞİ BİLİMSEL KOŞULLARI BİZE SAĞLAYIN Aydın.Veterinerlik mesleği zamanla biter mi ? Algan: Bazı meslekler zamanla önemini kaybetmezler. İnsanlar var olduğundan bu yana vardırlar. Birlikte yaşamaya başladığından bu yana ve insanlar var oldukça da var olacaklar. Bugün tıp hekimliği, diş hekimliği, veteriner hekimlik bu meslekler insan sağlığının korunması, dünya var oldukça var olacak bu mesleklerde insanlığa hizmet edecekler. Bizim talebimiz ise bize daha fazla ayrıcalık verin diğer mesleklere göre bir mesleki hamasetle bizi öne çıkarın demiyoruz. Yalnızca mesleğimizin gerektirdiği çalışma koşullarını bilimsel koşulları bize sağlayın. Bizde memleketimize daha iyi hizmet edelim. Veteriner hekimleri olarak bizim talebimiz bunlar.
BİZ ORDİNARYÜS PROFESÖR SÜREYYA TAHSİN AYGÜN’Ü HAPSE ATTIK Algan: Süreyya Tahsin Aygün, ordinaryüs profesör, bir veteriner hekim. Kurtuluş savaşı yıllarında yaptığı sığır vebası aşısı sayesinde hayvanların sığır vebasından ölmesini engelliyor. Alman bir bilim adamı ise şöyle söylüyor: “Dünyada veteriner hekimliğe ve tıp hekimliğine en büyük hizmet eden kişi Türkler ve Süreyya Tahsin Aygün’dür.” Aşının iki yıl dayanıklılığını buldu. Almanya’da şuan onun adına bir enstitü yapıldı. Peki bununla yetindi mi, hayır. Dünyada ilk kök hücre çalışmasını yaptı. Yaklaşık 5 bin mongol Alman çocuğunu kök hücre ile tedavi etti. Bir çok dünyada global ilaç firmasının ilaçlarını hücre kültürü çalışmalarının Türkiye’ye gönderip yapmalarını sağladı. Peki, biz ona ne yaptık, Süreyya Tahsin Aygün’ü yaptığı çalışmalarda bazı ihlalleri yaptığı gerekçesiyle (ki bu ihlaller yine vatana hizmet noktasında yaptığı hizmetlerdir) hapse attık. Yanlış olduğu anlaşıldı, kısa sürede çıktı ama bu adama bu bilim adamına Kurtuluş Savaşı görmüş ordinaryüs profesöre biz bu muameleyi yaptık. SÜT TOZUNUN VE MARGARİNİN ZARARLI OLDUĞUNU BİZE OSMAN NURİ KOÇ TÜRK ANLATTI Amerika’dan Türkiye’ye süt tozlarının gönderilmesi, bu süt tozlarının okullarda dağıtılması sonrasında yaptığı çalışmalarla insan sağlığına zararını, margarinin insan sağlığına zararı hakkında çalışmalar yapıyor. Osman Nuri Koçtürk yine bu yaptığı çalışmalar sonrasında birçok küresel gıda firması yüzünden hedefe koyulup tehdit ediliyor. Bizim bu yaptığımız çalışmalar tıp hekimliğinin işini kolaylaştıran doktorlarımızın görevlerini daha başarılı bir şekilde yapmasını sağlayabilecek çalışmalar. Birbirinden ayrılamaz sağlık. Bizim geçmişte çalışmalar yapan bilim adamlarının ve bundan sonra da yapacak bilim adamlarının çalışmalarını bütünleştirdiğinizde sağlığı birbirinden ayıramayız. İnsanlar ile hayvanlar birlikte yaşıyorlar demek ki hastalıkları da ortaksa bunlara bir bütün halinde yaklaşmalıyız.